Friday, June 11, 2010

"Su..."

Ruh, gücünü nereden alır? Yaşamın gizemli döngüsü içinde yapıp ettiklerimizden mi? Ya da ruhun gerçekten de kutsal dokunulmaz bir kaynağı mı vardır? Var mıdır gerçekten?

Ruh gücünü nereden alır sahiden? Ruh derken, ta içimizde; bilincimizin de ötesinde “biz” olan o hissettiğimiz şeyden bahsediyorum. Hani bazen yorulur, tükenir; sessizleşir yalnızlaşıveririz yokluğunda… Ruh neden suskunlaşır, yorulur sahiden?

Bu sorular havada asılı kalsın, ben size “su”dan bahsedeyim… Suyun bir kimliği yoktur. Tadı tuzu olmaz; bedenin susuzluğunu giderirken, bunu sessizce ve huzurla yapar. Su, tıpkı kaosun ortasına giren geniş boşluklar gibidir. Rahatlatır, huzur verir, tazeler. Bunu yaparken de yeni bir tat, bir duygu katmaz, sadece yeni tatlara ortam hazırlar.

Su, alçakgönüllüdür; bir tadının olmayışına kızmaz, içerlemez. Söylem peşinde koşmaz. İşte ruhun ihtiyacı olan da suyun açtığı bu geniş boşluklardır. Söylemsiz, alçakgönüllü, sessiz, boş anlar… Ruhun yorulduğunda ihtiyacı olan şey sudur. Ruhun su ihtiyacı bazen o kadar güçlü olur ki, hiçbir şey hissedemez hale geliriz, susuzluk bile…
 
"İşaret", 170x190 cm, tuval üzerine yağlıboya, 2009
Ben resimlerimde ruhun su ihtiyacını ön plana çıkarmak istedim. Hiçbir başka anlamı olmayan boş anlar, benim resimlerimde su ile özdeşleşiyor. Bu boşluk ihtiyacı, resimlerimde mavi derinlikler içinde ruhun arınma ritüeline dönüşüyor. Ruh, suyun sahiplenici içine alıcı varlığında yeniden kendini buluyor. Her resimde yeniden kendini hatırlıyor. Boşlukta kendisiyle karşılaşıyor, kendisini affediyor ve yüzeye çıkıyor.

Bazı izleyicilerin şöyle dediğini duyar gibiyim. “Su mutlaka mavi olmak zorunda mıdır? Ne kadar bilindik!” Doğrudur; ancak mavi, derinliği, enginliği iki boyutlu yüzeyde en rahat yakalayabileceğiniz renktir. Engin denizler gökyüzünün mavisini yansıtırlar. Mavinin taşıdığı bu gizemli güç, suyun azizliğini ve içine alan doğasını destekler. Ayrıca ben suyu mavi bardakta içmeyi severim. Bu noktada benim açımdan suyu mavi boyamaktan daha doğal bir şey yoktur.

Bu sergi mavi ışığın her yere düştüğü bir sergi oldu. Benim için boşluk ve ruh, mavi rengin kucağında anlam buluyor. Artık, tanımsız boşluklara değer atfetme, onlara saygılarımızı sunma zamanıdır.  

Zuhal Baysar

No comments: